Istanbul – Covid – 19 diary /@19/ Mon, 18 May 2020 05:05:52 +0000 fr-FR hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.7.1 /@19/wp-content/uploads/2020/04/cropped-Capture-d’écran-2020-04-08-à-13.56.16-32x32.png Istanbul – Covid – 19 diary /@19/ 32 32 başlamak /@19/2020/05/16/baslamak/ /@19/2020/05/16/baslamak/#respond Sat, 16 May 2020 16:27:25 +0000 /@19/?p=1170 Continuer la lecture de başlamak ]]> Başlamak benim için hala yeni sayılabilecek bir durum. Durma halinden eyleme geçmek. Karantina öncesinde akış bana başlamak için ya da başlama hissi için bir komut vermiyordu. Herşey kendiliğinden başlıyor bitiyor ya da devam ediyordu sanki. Oysa artık hiç bir eylem akışında değil. Evet bu artık akışta olan değil durgun bir su.

Balkon benim için başlangıç motivasyonu oldu son iki aydır. Görevini tamamlayan biri için bir ödül. İçinde olanlar belki iki aydır pek değişmedi ama hala takibe değer çekiciliğini koruyor. Evin dışında bir yer burası. çıkıp gitmişim gibi bir his veriyor burda oturduğum zamanlar.

Karşımda duran ıhlamur ağacı iki ay önceki kuru dallarından fışkıran yapraklarıyla sokakta görebileceğim herşeyin önüne geçti. artık sadece yaprakların arasından seçebildiğim serçeler görüyorum.

Ihlamur çiçek açınca güzel kokar. Söyleyeceklerim bu kadar.

]]>
/@19/2020/05/16/baslamak/feed/ 0
sabah /@19/2020/04/18/sabah/ /@19/2020/04/18/sabah/#comments Sat, 18 Apr 2020 06:48:25 +0000 /@19/?p=979 Continuer la lecture de sabah ]]> Bugün erken uyandım. iki gün sokağa çıkmak yasak. Neyseki önceden biliyorduk. O yüzden hazırlıklıyız, hafta sonu stoklarımızdan eminiz. Emin olmayanlar da ne kadar sıkıntılı geçeceğini biliyor en azından. Eczaneler ve fırınlar dışında her yer kapalı olacak.

Güzel bir sabah benim için, geçtiğimiz dört günden sonra. Dört gün önce çocukların şiddetli bir şekilde kaşındığını farketmemle başladı herşey. Aren o kadar kaşınıyordu ki kafa derisini sökmek istiyordu adeta. Normal olmadığını anlayıp saçlarını kontrol ettiğimde anladım ki bütün aile bitlenmiştik. Hepimizin kafasında bit vardı. Bitlere okuldaki öğrencilerden alışıktım ama evde olması beni çok endişelendirmişti. Nedense o anda ne yapmam gerektiğinden çok bu bitlerin nereden bulaşmış olabileceği kafamı kurcalıyordu. Ne saçmaymış. Nereden geldiyse geldi sonuçta bişeyler yapmam gerekiyordu.

İlk olarak bir bit şampuanı almayı akıl ettim. Ama ikinci gün pes ettim ve Aren’i saçını kesmeye ikna ettim. Sonra Arjenin saçını ve en nihayetinde kendi saçımı da terzi makasıyla hallettim.

Yeni saçlarımıza kısa sürede alıştık ama üç günlük bir operasyonun ilk ayağıydı bu. Karantinada unutulmayacak bir anı daha. Yorganlar, yastıklar, yatak örtüleri her şey yıkanıp kurutuldu. Son beş gün giyilen bütün elbiseler sıkı bir temizlikten geçildi. Bu işsiz güçsüz günlerde daha iyi bir uğraş olabilir mi?

Şimdi bu sabah güneşide balkonda iç rahatlığıyla kahvemi içiyorum diyemiyorum. Çünkü hala bu konudan bahsederken kafam kaşınıyor. Ama bunu paranoya yapmaya hiç niyetim yok. Sadece Arjen’in saçını keserken ağlayarak bana ‘parazitler ne kadar kötüymüş ‘ dediğini anımsıyorum. Galiba uzunca bir süre daha birbirimizi kontrol etmeye devam edeceğiz. Ayrıca benim saçımı da elden geçirmem lazım, çok estetik kesildiği söylenemez. Bunun için orijinal fikirlerim var elbette. Kimseyi görmediğim bu günlerde çok tarafsız olmaz ama kendi fikrimi önemsemekten başka seçenek yok galiba.

]]>
/@19/2020/04/18/sabah/feed/ 2
git geller /@19/2020/04/15/git-geller/ /@19/2020/04/15/git-geller/#respond Tue, 14 Apr 2020 22:50:46 +0000 /@19/?p=931 Continuer la lecture de git geller ]]>

Adım adım gelen ne kimse bilmiyor. Virüsü biliyoruz. Artık kodlarına varana kadar sıfır biyoloji bilgimle ne olduğunu bildiğime eminim. Ama henüz bireysel olarak tanıştırılmadık kendisiyle. Tanışıp yakınlaşınca sevecek miyiz birbirimizi acaba, zarar mı vereceğiz? Onun hayatta kalması için doğru kişi ben miyim? Yoksa benim hayatta kalmam için doğru virüs o mu?

Yok gibi davransam kendime büyük bir iyilik mi yapmış olacağım? Belki de Türkiye devleti için en doğru yol bu. Asgari bir önlem paketiyle hayatımıza birşey olmamış gibi devam edersek üstesinden gelebiliriz. bizi buna mı ikna etmeye çalışıyorlar acaba? Ben galiba ikna olmak üzereyim. Bunu yaşayarak göreceğiz.

Hafta sonu özeti: Türkiyede her koyun kendi bacağından asılıyor. Kendini asamayan koyunlara asması için el birliği ile yardım ediliyor.

Bunların hiçbirini yazmak istemedim aslında, kendiliğinden oldu. Kendi içimde daha sevecen ve naiftim. Ama anlatmam gerekiyormuş.

Evde kalma halini romantize etmek değil maksadım ama her alışılmadık durum gibi bu da bana çok şey öğretti.

Hani şu karantinada boşanma oranlarının artışı haberi vardı ya bence ciddi bir durum. Sadece yaşadığın sevgiliyi yeniden tanımak ve aslında birlikte olamayacağını anlamak açısından değil. Kendini yeniden tanımak ve kendinle de bu halinle olamayacağını anlamak da önemli. Yani kendinden de boşanmaya karar vermelisin bir yerde. Tek sorun kendini tam olarak terk edemiyorsun. Ya onu eksiltiyorsun ya onarıyorsun ya da yeniliyorsun. Sen hangisini istersen. Ben onarmayı tercih ediyorum. Onarabildiğim parçalarımla yola devam etmeyi. Tek başına çok zor bu onarım süreci. Yani evet bahar geldi evet bişeyler uyanıyor evet güneş çıkıyor sonra ansızın yağmur evet evden dışarı bakınca şehir çok yalnız.

Ama yüklediğim bu anlamları kime anlatmalıyım. Kim benim baktığım yerden bakıyor bu şehre. Ne zaman bir kahve içebiliriz belki bir öğleden sonra. Çevrimiçi mi ? Beni kandırmayın lütfen. Virüsler 5G ile bulaşmıyor. Ruh hali, duygular, hayaller, fikirler izlenimler etkileşimler de virüs gibi bulaşıyor bana kalırsa. Temas yoluyla.

Bu yüzden tek başımızayız. En azından geçici bir süre için. Ben en son tek başıma olma halimi onardım. Hala da onarmaya devam ediyorum. Bir kahve içimlik öğleden sonrasına kadar.

]]>
/@19/2020/04/15/git-geller/feed/ 0
dünyaya açılan kapı nerede? /@19/2020/04/12/dunyaya-acilan-kapi-nerede/ /@19/2020/04/12/dunyaya-acilan-kapi-nerede/#respond Sat, 11 Apr 2020 22:27:34 +0000 /@19/?p=901

bu kapı hiç kuşkusuz sabah güneşiyle başlayan gündür. emin olamıyorum, düşündükçe biraz öteye gidiyor aklım.

bu kapı dışardaki kuş seslerini duyabilmektir daha çok. hatta bir adım öteye gitmek.

bu kapı nereye istersem oraya çizip açabileceğim bir kapı.

]]>
/@19/2020/04/12/dunyaya-acilan-kapi-nerede/feed/ 0
bugüne dair alıntı /@19/2020/04/06/bu-gune-dair-alinti/ /@19/2020/04/06/bu-gune-dair-alinti/#respond Mon, 06 Apr 2020 20:35:50 +0000 /@19/?p=803 Continuer la lecture de bugüne dair alıntı ]]>

‘ Zaman nehrin suları gibi akıp gidiyor. Tek bir ana tutunup onu yaşamaya çalışırsak dengemizi kaybedip alabora olur ve savunmasız kalırız. tıpkı bir bebek gibi. Kaldı ki bebek hayatta kalmayı başarabilir, biz ise boğulur gideriz. Bizim zihinlerimizin anlatmaya anlatışa gereksinimi vardır. Tutunmak için. Geçmiş artık geride kaldı. Gelecekte ise sımsıkı yakalayabileceğin hiçbir şey yok. Gelecek henüz koca bir hiçlik. Orada nasıl yaşanabilir ki? İşte bundan dolayı sahip olduğumuz tek şey geçmişte yaşanmışları ve şu an yaşanmakta olanları bize anlatan sözlerdir. Olmuşu ve olanı.’

Anlatış, Ursula K. Le Guin

]]>
/@19/2020/04/06/bu-gune-dair-alinti/feed/ 0
neye ihtiyacımız var? /@19/2020/04/03/neye-ihtiyacimiz-var/ /@19/2020/04/03/neye-ihtiyacimiz-var/#respond Fri, 03 Apr 2020 21:31:43 +0000 /@19/?p=691 Continuer la lecture de neye ihtiyacımız var? ]]>

Bu sorunun cevabını bilmiyorum. Ama karışık olmasa gerek. Ya da değişken olmalı. Sokakta ya da işte geçen zamanda da aynı işliyor süreç oysa tek fark düşünmeye zamanımız yok.

Şimdi evdeyiz. Peki düşünmek istiyor muyuz? Aslına bakarsanız ben düşünmek istemiyorum. Neye ihtiyaç duyduğum sorusu bana nelerden uzak kaldığım bilgisini hatırlatıyor. Böyle bir anksiyete şu an için gereksiz.

Kendimde oluşturduğum dengeyi defalarca bozup yeniden kurdum.
Üç haftanın sonunda neredeyse her sabah yeniden kurduğum bir denge var artık. Ona tek kullanımlık denge diyorum. Virüsten koruyucu ekipman gibi her kullanımdan sonra imha edilen tıbbi atık.

Kuruduğum dengenin temelinde ‘neye ihtiyacım var? sorusu yatıyor.

Bugün diyorum, bir bardak kahve ve vivaldi… Şaka bir yana dengem her bozulduğunda yeniden kurmak için çıkıp kendime dışardan bakmam gerekiyor. Yorucu olan aslında bu. kendimden sıkılmamak için uğraşmak.

]]>
/@19/2020/04/03/neye-ihtiyacimiz-var/feed/ 0
doğumgünü /@19/2020/04/02/dogumgunu/ /@19/2020/04/02/dogumgunu/#comments Thu, 02 Apr 2020 21:44:54 +0000 /@19/?p=518 Continuer la lecture de doğumgünü ]]>

dün benim doğum günümdü. yaşımı pek hatırlamak istemesem de günümün iyi geçirmeye yetecek sebebim vardı. Yani güne öyle başlamıştım.

Arabayla bir tur atmaya ve istanbulun boş halini kamerayla kaydetmeye niyetliydik. Sokakların bomboş olacağını düşünerek çıkmıştık ama durum hiç de öyle değildi. Çalışmak zorunda olan insanlar vardı dükkanlarda, şantiyelerde, sokaklarda. yeri gelince dünya bizi kıskanıyor diye naralar atan hükümet ihtiyacı olduğu zamanda halkını yalnız bırakmıştı. Bu herkeste ciddi bir moral bozukluğu yaratıyor ve artık twiter okumadan ya da son haberlere bakmadan bir saat geçiremiyorum.

sosyal devlet güvencesi yerine insanlara layık görülen sadaka gibi bir nakit yardımı ve postahane önünde itiş kakış yüzlerce insan bu yardımı almak için kuyruğa girmiş. Heryerde #evdekaltürkiye diye tavsiyeler veren afişler var ama insanların nasıl olup da para olmadan evde kalacağı konusunda hiçbir gündem yok. Ortada dilenci yerine koyulan insanlar var sadece. Ölen insan sayısı artıyor ve ben evde kalma lüksüne sahip olduğu için kendinden utanan azınlık içindeyim.

Haberler hiç iç açıcı değil. Günümü iyi geçirmeye yetecek sebebim yok.

]]>
/@19/2020/04/02/dogumgunu/feed/ 2
haykırış /@19/2020/03/25/haykiris/ /@19/2020/03/25/haykiris/#comments Wed, 25 Mar 2020 22:43:11 +0000 /@19/?p=310 Continuer la lecture de haykırış ]]> iki gün önce attığım başlık bu. Oturup yazamadım hiç. Çocuklar ufak çaplı bir kriz geçirdi. En son Aren ‘artık dışarı çıkmak istiyorum’ diye haykırdığında pes ettim. Dün zamanımın neredeyse tamamını onunla geçirdim. görünüşte pek tatmin olmamış gibiydi. sonra biraz olsun eğlenmeye ve daha istekli resim yapmaya başladı. anladım ki benim de dikkatim dağınıktı ve bütün gün hiç birşey yapmamama rağmen onu dinlemek için hiç çaba harcamamıştım. uzun uzun saçmalasa da bir süre sohbet ettik ve anlattıklarını dinledim. zamanla daha anlamlı diyaloglar kurmaya başladık. sanırım tek istediği onaylanmak. belki de bu yüzden bugün daha sakindiler.

sonra oturup bazı kararlar aldım.

ilk önce zamanın yavaş akmasına karşı direnmemeye ve daha çok odaklanmaya çalışacağım.

Çocuklarla tıpkı eskiden yaptığım gibi yani okulda oldukları zamanlar gibi gün içinde belirli bir zaman dilimi ortaklaşacağım. Her an onlarla birlikte olmanın ve onlar için endişe duymanın gerginliğinden kurtulmak istiyorum. anladım ki bu düşünce benim de dikkatimi dağıtıyor ve onlarla güzel zaman geçirmemi engelliyor.onların giderek öğretmeni olmak istemiyorum. Evin içinde bile olsak bağımsız zaman geçirmelerini istiyorum.

daha az kural ve daha çok fikir alışverişi. kural koymak ardından kuralların işleyişini takip etmeyi gerektiriyor ve bu çok yorucu bir iş. üstelik hiç takdir görmüyor. (bunu nasıl uygulayacağım konusunda net değilim hala 🙂

Sosyal medyaya daha az bakacağım. Çünkü şu an bana en az iyi gelecek şey tanımadığım insanların özel hayatlarıyla harmanlanmış korona haberleri.

Eskiden işten geldiğimde yaptığım gibi bana yeterli geldiğini düşündüğüm kadar odamda hiç birşey yapmadan oturacağım. (kendimce bir meditasyon)

Her gün yeni kararlar almaya enerjim var ve bu kararların sonuçlarını görecek kadar zamanım.

]]>
/@19/2020/03/25/haykiris/feed/ 1
zamansız /@19/2020/03/23/zamansiz/ /@19/2020/03/23/zamansiz/#comments Mon, 23 Mar 2020 13:45:59 +0000 /@19/?p=296 Continuer la lecture de zamansız ]]> pazartesi, akşamüstü

Yeniden düşündüğüm şey zamansızlık. Dışarıda yaşarken yaptığımız öncelikli şey zamanı planlamak oluyordu. Dışarısı için zaman daha geniş ve daha fazla gelecek kapsıyor. Şimdi evi ve ev içinde geçen süreyi planlıyoruz. Haftaya katılacağımız bir parti değil bu ya da haziranda hangi deniz kasabasında tatil yapacağımızın planı değil. Sadece mutfağımızdaki malzemeler ne kadar yeterli ve bir daha ne zaman alışveriş yapmak için çıkmak zorunda kalabiliriz. Ya da bugün evin hangi köşesinde daha keyifli olurum acaba ?

Ben bugün kanepedeyim mesela. Daha sakinim geçen haftaya göre. ama daha neşeli değilim. Acaba giderek bir eylemsizlik haline mi gelecek evde yaşamak?

]]>
/@19/2020/03/23/zamansiz/feed/ 1
7.gün /@19/2020/03/22/7-gun/ /@19/2020/03/22/7-gun/#comments Sun, 22 Mar 2020 21:30:49 +0000 /@19/?p=270 Continuer la lecture de 7.gün ]]>
hasan dağı

Evde geçirdiğim günler gibi bir gündü. Sabah dokuzda uyanıp gün içerisinde, sadece birşeyler okumak ve sigara içmek için oturduğum günlerden. Mesela bu yazıyı yazacağım için saydım evin içinde kaç gündür kapalı kaldığımızı.

Aslında iki defa evin arka sokağındaki sahil parkına gittik. Ama her döndüğümüzde pişman oldum ve anladım ki dışarı çıkmak beni daha tedirgin ve paranoyak yapıyor.

Bugün Aren ‘hadi dışarı çıkalım hava çok güzel’ dedi. 3 yaşında ve anlatmak zor geldi. Yapmadığım bir şey ama neden çıkamayacağımız cevabını geçiştirdim. Çıkmak yerine dans ettik.

Bugün okulların bizi modern hayata ne kadar bağladıklarını düşündüm. Ve karnabahar pişirsem çocukalar yer mi? diye.

Aslında evde hayat o kadar da kötü değil ama herşeyin giderek daha kötü hale gelmesi ve bunu için yapabileceğin en iyi şeyin evde oturmak olması can sıkıcı. Bir sürü soru geliyor aklıma zor durumda olacak insanlar ve uzantıları… bunları düşünmeye başladığımda işin içinden çıkamıyorum ve hemen evde yapacak bişeyler arıyorum. Bugün temizlik yaptım mesela. Bir de dolap kapağını tamir ettim. Sonra eski yoğurt kaplarına mutfakta yeşillenmiş sarımsakları ektim. balkonu temizledik Koray’la, çocuklar çıkıp kendilerini dışarda hissetsin diye 🙂

yarın için plan yapmaya başladım. çünkü eldeki aktiviteler bitmek üzere ve planlı davranmak lazım. çocuklar çok acımasız olabiliyorlar.

Karnabahar güzel oldu. Aren çok beğendi, Arjen tadına bakmadı. Yarın uzaktan eğitim başlıyor. heyecanlıyım. hep Arjen’i (11) okulda merak ederdim. ha ha biliyorum aynı değil ama iki saat de olsa biraz sakin kalabileceğiz.

not: fotoğrafı tam bir hafta önce istanbula dönerken uçaktan çekmiştim.

]]>
/@19/2020/03/22/7-gun/feed/ 2